4 Kasım 2009 Çarşamba


Bugünlerde hem vizelerimin başlaması hem de işimin kitap fuarı nedeniyle yoğunluk kazanması zamanımı kontrol etmekte zorluyor beni. Fark ettim ki 24 saat yetmiyor. Yarından çalasım var. :) Çok hazırlıklı başlamadım yani vizelere, bir türlü sınavlarım varmış gibi hissedemiyordum. Ki şimdi hissediyor muyum? Hayır... :) Ama oldukça şanslıydım. Ve iyi puanlar beklemekteyim.
Beklentiler...İnsanın hayattan bir beklentisi olmalı. Bunun için çabalamalı, umudunu kaybetmeden devam etmeli yoluna. Yola çıkmadan önce / Bir işe başlamadan önce bir tasarı olmalı kafasında. Ne istediğini bilmeden, amaçsızca savrulmamalı. Bir yol ayrımına geldiğinde her seçimin aslında öbürünü seçmemek olduğunu bilerek ilerlemeli. Olasılık hesaplarıyla hayat çekilmez belki ama kendisi için hangi seçeneğin olumlu olduğunu tahmin edebilmeli. Yanılsa bile umutsuzluğa düşmeden devam etmeli. Hevesi kırılsa bile onarabilmeli. Hata yapmaktan korkmamalı ama aynı hatada ısrar etmeninde zaman kaybı olduğunun bilincinde olmalı. Gelecek trene arkasında bıraktıklarını tartıp da binmeli. Tazelenmeli. Aşkın, arkadaşlıkların,seçimlerinin, tatlı yada acı yaşayacağı her maceranın lezzetini merakla beklemeli. Büyük maceralar, büyük aşklar, lezzetli yemekler olsun yolunda sevgili okur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder